Motorsikletin Tarihi Yolculuğu
Motosikletin tarihi için eğer bisiklete benzetecek olursak Leonardo da Vinci’nin 1490 yılında üç tekerli olarak çizdiğini söyleyebiliriz. Ancak böyle düşünürsek motosiklet tarihini değil, bisikletin tarihini konuşmuş oluruz.
Motosikletin ilk olarak bisikletten daha çok gelişmiş fonksiyonları taşır hale getirmeye çalışılan ve bunu uygulamaya dökmüş kişilerin yaptıklarını baz alarak yol alırsak motosikletin esas tarihi ile ilgili net bilgileri sizlere vermiş oluruz.
Dünyanın ilk motosikleti, 1868’de buhar makinesiyle çalıştırılmıştır. İlk benzinli motosiklet üç tekerlekliydi ve günümüzdeki formuna 1894’ten sonra kavuşmuştur.
İlk motosiklet, ABD’de 1868’de S. H. Roper tarafından bir bisiklete küçük bir buhar makinesi takılarak yapıldı.
Roper, motosikleti yapmadan önce bir dikiş makinesi tasarlamış ve motosikletin ardından da buharlı bir otomobil yapmıştır. Roper, buharlı motosikleti yıllar içinde geliştirdi ve 1896’da en son modeliyle yaptığı hız denemesinde saatte 64 kilometre hıza ulaşmıştır. Ancak Roper, Boston’da Charles Nehri üzerinden Harvard Üniversitesi’ne ulaşan köprüde maksimum hıza çıktığında kaza yapıp ölmüştür.
Roper ile aynı tarihlerde, buhar motoru taşıyan ilk taşıtı Fransa’da 1769 yılında Nicholas-Joseph Cugnot ismindeki bir demirci ustası yapmıştır. Üç tekerlekli, buhar motorlu ve boyutları büyük olan taşıt dört yolcusu ile 20 dakikada ancak 3,6 kilometre yol alabilmiştir. Bu taşıt günümüz motosikletlerinden ziyade diğer taşıtların atası olarak kabul edilmektedir.
Motosiklet fikri; içten yanmalı motorların keşfi ile tam anlamıyla mümkün hale gelmiştir. Motosikletler için küçük ve hafif motorlar gerekli olması nedeniyle buhar motorları hiçbir zaman gelişmiş fonksiyonlara sahip bisiklet denebilecek ilk motosikletler için uygun olmamıştır. Buna karşılık içten yanmalı motorların hafif ve nispeten küçük olmasının yanında 200 mil (yaklaşık olarak 321 kilometre) gidebilecek kadar yanında yakıt bulundurabilmesi motosikletler için uygun olarak düşünülmüştür. Günümüzdeki örneklerine benzeyen ilk motosikletin çıkışı 1845 yılında Gottlieb Daimler tarafından bisiklete içten yanmalı motor eklenerek ortaya çıkmıştır.
Günümüzdeki başarılı motosiklet üreticileri ise bu motorların benzerini ilk olarak 1903 senesinde yapmaya başlamıştır. Motosikletler tarihi özellikle I. Dünya Savaşı ve II. Dünya Savaşından çokça etkilenmiştir. Savaş sırasında kullanılmak için geliştirilen motosikletler savaş sonrası, savaştan bunalmış ve dünyayı gezmek isteyen insanların tercihiyle kullanılmaya devam ederek günümüze kadar uzanmıştır.
Gottlieb Daimler’in geliştirdiği motosikletin çatısı, ahşap çerçeveli ve 50 kg ağırlığındadır. Motor gücü ise 0.5 beygir gücündedir. Aracın silindir hacmi 264 cm3’tür. Tek silindirli ve benzinle çalışıp sadece iki vitese sahiptir. Motosiklet ilk viteste 6 km hıza, 2. viteste ise saatte 12 km sürate ulaşabilmiştir.
Günümüzde çocukların kullandığı bisikletlerin arka tekerlerinde bulunan ek iki küçük denge tekeri sayesinde motosikletle düşük hızda dengede durulabilmektedir.
1893 yılına geldiğimizde İngiliz Felix Millet beş silindirli bir motoru bir bisikletin ön tekerleğine takarak bugünkü motosiklete benzeyen taşıt yapmıştır.
İlk iki tekerlekli motorlu taşıt tasarımını ise Fransız mucitler Michael ve Eugene Werner kardeşler gerçekleştirmiştir. Werner kardeşler, motosikletin motorunu, deponun altına alarak ilk kalıcı motosiklet tasarımını gerçekleştiren kişiler olmuşlardır.
Şimdi konuyu kronolojik hale getirmeye çalışalım…
1867-1868
Buharla çalışan ilk iki tekerli motobisikleti, 1868 yılında Pierre ve Ernest Michaux tarafından yapılmıştır.
1867-1868
Buharla çalışan yine aynı tarihte iki tekerli motobisiklet 1868 yılında Sylvester Roper tarafından yapılmıştır.
1885
Reitwagen isimli içten yanmalı iki teker ve arkada tekere monteli 2 denge tekerli motosikleti Alman Gottlieb Daimler ve Wilhelm Maybach yapmıştır.
1887
Bu tarihte ise İngiliz Butler adında benzinle içten yanmalı bir motorla 3 tekerlekli motosiklet Edward Butler tarafından yapılmıştır.
1894
Hildebrand ve Wolfmüller adında 2 tekerlekli, Heinrich Hildebrand Wilhelm Hildebrand Alois Wolfmüller içten yanmalı Modern yapılandırmaya sahip ve dünyada ilk olarak seri üretilen adına da “Motosiklet” denilen araç ortaya çıkmıştır.
1888 yılında J.B. Dunlop’un bulduğu şişirme lastikler, yolun neden olduğu sarsıntının bir kısmını ortadan kaldırmıştır.
I. Dünya Savaşı’nda Motosikletin Gelişimi
I. Dünya Savaşı öncesinden günümüze kadar üretime ara vermeden devam motosiklet fabrikaları faaliyetlerine başlamıştır. İlk fabrikalardan biri 1894’te Almanya’da Hildebrand & Wolfmüller motosikletlerini üretmiş ve satışa çıkarmışlardır.
İki silindirli, 1489 cc hacimli ve 4 zamanlı bu motosiklet, kendi döneminin en güçlü ve en pahalı motosikletleri arasındaydı. Ancak çok pahalı olduğu için bu motosikletten sadece 2000 adet ancak üretilebilmiştir. Almanlar, I. Dünya Savaşı’nın ardından bu fabrikayı kapatmışlardır.
İngiltere’de bulunan Royal Enfield adlı bisiklet fabrikası, Belçika’dan satın aldığı motorları ürettikleri bisikletlere monte ederek motosiklet üretmeye başlamıştır. Bu motosikletler, I. Dünya Savaşı sırasında elden geçirilerek İngiliz ordusu için üretilmiştir. Bazı motosikletler makineli tüfek, bazıları ise sedye taşıyacak şekilde tasarlanmıştır. İngiliz ordusunun talebi üzerine, motosiklet motorlarının hacmi iki katına çıkartılarak güçlendirilmiş ve iki silindirli olarak seri üretime geçilmiştir.
Önceden bir bisiklet atölyesi olan İngiltere’de ki Alman göçmen Triumph’ın şirketi ilk motosikletini 1902 yılında satışa çıkardı. İngiliz ordusu, I. Dünya Savaşı sırasında Triumph şirketine 30 bin adet motosiklet siparişi verdi.
ABD’de ise ilk olarak Harley-Davidson motosikleti, 1904’te üretildi. ABD I. Dünya Savaşı’na girince, Harley-Davidson ise ABD ordusu için 15 bin adet motosiklet satın almıştır. Harley ve İndian motosiklet ABD ordusunun motosiklet ihtiyacını karşılamış firmalar arasında yer alır.
Motosikletin Dünyada Yayılma Dönemleri (1930-1955)
I. Dünya Savaşı bittiğinde, gerek Amerika’da gerekse tüm dünyada Harley-Davidson ve İndian marka motosikletler satış rekorları kırmıştı. Bu büyü 1930 yılında Almanların çıkarmış olduğu DKV motosikletle tersine döndü ve bu yılda Alman motosikletleri satış rekoru kırmaya başladı.
1923 yılında Alman BMW motosikletleri üretime başladı. Almanların başka bir markası olan NSU motosikletleri, 1901 yılında seri üretime geçti. Binlerce NSU motosikleti, II. Dünya Savaşı sırasında Alman askerleri tarafından kullanıldı. Almanya, savaşta ağır darbe alınca birçok motosiklet fabrikası gibi NSU’da bombalandığı için üretim yapamadı.
Alman ekonomisi düzlüğe çıkmaya başlar başlamaz NSU motosikletleri tekrar üretimine başladı. Kısa bir sürede NSU’nun üretimi artırıldı ve 1955-1959 yılları arasında dünyanın en çok satılan motosikleti unvanını ele almış oldu.
Bu motosiklet, saatte 322 kilometre hıza ulaşan ilk motosiklettir. NSU motosikleti, 4 kez dünya motosiklet hız rekoru kırmış tek motosiklet markasıdır.
II. Dünya Savaşı bitince, ülkelerine tekrar dönen ve işsiz kalan ABD askerlerinden bazı askerler, ordudaki arkadaşlarıyla birlikte motosiklet kulüpleri kurdular.
Bu gruplar arasında bilinen kulüp, “Cehennem Melekleri Motosiklet Kulübü” idi. Kulübün bazı üyeleri yasa dışı işlere bulaşan bu kulüp ile ilgili daha sonradan başrolünü 1954’te Marlon Brando’nun oynadığı “The Wild One” adlı bir sinema filmi beyazperdeye aktarılmıştı.
Önce Japonya Sonra Hindistan Motosiklet Satış Rekoru Kırdı
Almanya ve ABD’nin dünyada satış rekorları kıran motosikletlerinin tahtını Japonların daha ucuz ve daha kaliteli motosikleti Honda tahtından ederek tüm piyasaya hâkim olmuştur.
Honda 1948’de tüm dünyaya yayılmaya başlayınca Japonlar; 1950’lerde Suzuki, Kawasaki ve Yamaha motosikletlerini seri üretime almaya başladı.
Honda, 2008 Nisan’a kadar “1958 Honda Super Cub” modelinden 60 milyon motosiklet satarak dünyada kırılamamış bir rekoru kırmıştır.
Günümüzde az yakan çok kaçan motosiklete daha çok talep artınca hem Afrika hem Asya ülkeleri, motor hacmi 300 cc’den daha küçük olan ucuz ve dayanıklı motosikletler büyük talep gördü. İşte burada Hindistan devreye girerek dünyada en çok motosiklet satan şirket ülke olmuştur. Hindistan’ın en çok motosiklet üreten şirketlerinden; Hero MotoCorp, Bajaj ve TVS Motors günümüzde en bilindik motosiklet markaları arasında yer alır.
Son yıllarda saydığımız bu motosiklet firmalarının hepsi tıpkı otomobiller gibi yakıt olarak elektriğe geçişi, motosiklet firmalarını da harekete geçirdi. Çıkan elektrikli motosikletler her geçen gün gelişerek hem dayanıklıkta, hem de hız rekorları kırması tüm firmaları elektrik enerjisi ile çalışan motosikletlere yöneltmiştir.
Motosikletin Gelişmesi ve Çeşitlenmesi
Kim ne derse desin motosikletin gerçek gelişimi 1920’li yıllarda BMW’nin tasarlamış olduğu motosiklet ile başlamıştır. Bu zaman içinde Alman devi motosikleti hem küçültmüş hem de daha kullanılır hale getirmiştir.
II. Dünya Savaşı’nda tüm orduların motosiklet kullanması, savaştan sonra motosiklete talebin daha da artmasına neden olmuştur. Talep artınca üretici firmalarda da mantar gibi çoğalmıştır. Artık motosiklet kullanım amacına göre de çeşitlenmeye başlamıştır.
Savaşta Kullanılan İlk Motosiklet
Middlesex Motosiklet Birliği’ne ait “Cyclometer” marka üç tekerlekli motosiklet, 30 Mart 1899 günü, orduda kullanılan ilk motosiklet olarak tarihe geçmiştir.
İngiltere Chelsea’daki karargâhtan çıkarak Woking’deki Güney Londra Gönüllüleri Tugayı’na gitmiştir. Motosikletin sürücüsü C.H. E. Rush adında bir askerdir. Savaşta kullanılan ilk motosiklet ise bir “Spitfire”dir.
Güney Afrika Savaşı sırasında İngiliz Ordusu’ndan Teğmen F.R.S. Bircham tarafından 1900 yılında Mafeking taraflarında keşif amacıyla kullanılmıştır.
Tarihte İlk Motosiklet Kazası
Tarihte kayıtlara giren ilk motosiklet 11 Şubat 1899 yılında gerçekleşir. Buna göre, George Morgan adlı 37 yaşındaki bir rahip, yeni aldığı motosikletiyle görevine giderken düşerek iç kanama geçirir ve kazadan 12 gün sonra hayatını kaybeder…
Motosikletin Bir Yaşam Biçimine Dönüşmesi
Che Guevara ve motosiklet tutkusu 20. yüzyılın başlarında, motosikletlerin yaygınlaşması için gereken ortam sağlanmıştır. Bunun yanında, saflar da keskinleşmiştir. Otomobil üreticileri kendi yollarında ilerlerken, motosiklet üreticileri de kendi yollarını belirler. Atlantik’in öte yanındaki ilk ticari üretimi, 1895’te, Massachusetts’te bulunan Metz firması, Orient-Aster adını verdiği modelle gerçekleştirir.
Artık, motosiklet üretiminde önderliği ABD alacaktır. Excelsior, Indian, Pierce, Merkel, Schickel ve Thor gibi çeşitli firmalar ortaya çıkar. Bu firmalar arasında özellikle, 1903’te, William Harley ve arkadaşları Arthur ve Walter Davidson tarafından kurulan Harley-Davidson Motor Şirketi, bazı motor tutkunları tarafından efsaneleştirilir ve hâlâ geçerliliğini korumak üzere, en güçlü Amerikan ikonları arasındaki yerini alır…
Dünyayı Motosikletle Dolaşan İlk Kişi: Carl Stearns Clancy
1912 senesinde Carl Stearns Clancy ve sürüşte kendine eşlik eden arkadaşı Walter Storey, dünyayı turlayan ilk motosikletçiler olmuşlardır.
Adını taşıyan bu gerçek hikâye beyazperdeye de aktarılmıştır… 1912 yılında 5 adet üretilen Henderson motosikletlerin iki tanesi ile tura çıkan iki kafadar, Philadelphia’dan ayrılarak İrlanda Dublin’e gider ve turlarına buradan başlarlar. Carl’ın 1912 Henderson motosikleti 7 bg gücünde, ön freni olmayan ve döneminde dünyadaki en hızlı motosiklet olarak bilinir.
Clancy, tura Dublin’den başlar ve İspanya’nın güneyinden Kuzey Afrika ile devam ederek Uzakdoğu, sonrasında ise San Fransisko ve nihayetinde New York‘a ulaşarak turunu tamamlar. Motosikletle yapmış olduğu bu yolculuk 10 ay sürmüş toplamda ise 30 bin km yol yapılmıştır.
Bugün motosikletler kimilerine göre ‘özgürlüğün simgesi’, kimilerine göre ‘bir yaşam biçimi’, kimilerine göre ise bir ‘ekmek teknesi’’dir. Motosikletler özellikle metropollerde yaşayan insanlar için karışık şehir trafiğinde, otomobillerin arasından sıyrılıp gitmeye yarayan pratik bir ulaşım aracıdır. Artık motosikletler çok sessiz, çok hızlı, çok ekonomik ve daha dayanıklılar…